7 Aralık 2010 Salı

Koray Candemir Röportajı




        KORAY CANDEMİR
Geçtiğimiz ay Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında “Bir Gençlik Hikayesi” adı altında okulumuzun (Dokuz Eylül Üniv.) Tınaztepe kampüsüne gelen Koray Candemir ile Bir Gençlik Hikayesini, yeni grupları Maskot’u ve tabi ki de Kargo’yu konuştuk


Koray Candemir röportajımızdan önce “Bir Gençlik Hikayesi” hakkında bilgi vermek gerekirse: Bir Gençlik Hikayesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Habitat için Gençlik Derneği tarafından Y-PEER (Genç Akran Ağı) Türkiye ile yürütülen bir gençlik cinsel sağlık, üreme sağlığı ve hakları kampanyasıdır. Kampanyanın amacı, gençlerin kendi cinsel sağlık, üreme sağlığı ve haklarını öğrenmeleri, hakları karşısında farkındalığa ulaşmaları ve çevresindeki gençleri ve karar vericileri bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Haber Eylül: Buz gibi bir hava da İzmir’e geldiniz ama hoş geldiniz
Koray Candemir: Buz gibi ve uykusuz öyle garip bir halde geldim.
Haber Eylül: Yoğun bir dönemdesiniz sanırım
Koray Candemir: Evet, hem de çok. Maskot ile albüm çıkardık. Onun tanıtımı, konsere hazırlık provaları falan baya yoğun bir dönemdeyiz.
Haber Eylül: Seattle’dan ne zaman geldiniz peki?
Koray Candemir: Baya oldu. İki ay önce geldik.
Haber Eylül: Orada da konserleriniz varmış sanırım?
Koray Candemir: Evet, orada da yerleşik bir düzenimiz var. Gidip geliyoruz sürekli. Konserler veriyoruz arada. Normal kendi programımızı yapıyoruz, oradaki Türkler geliyor. Ama işte en son o kadar çok arkadaş edindik ki Amerikalılar da gelip gitmeye başladı. Orada da yaşıyorken İngilizce şarkılar falan da yapacağız.
Haber Eylül: Peki siz bu kadar yoğunken bu proje nasıl geldi?
Koray Candemir: Bu proje Seattle öncesinde başladı. Biz “Birleşmiş Milletler” ile 2007’de çalışmaya başladık. Projeleri hayata geçirmeye ilk o zaman başladık. Sonrasında konferans yapıldı. Yurt dışındaki ülkelerin sözcüleri İstanbul’a geldi. Büyük bir konferans oldu. Burada ağırlamış olduk onları. Esasında böyle başladı. Ondan beri de üç senedir bütün ekiple yakinen iletişim halindeyiz. Sonrasında devam etmek için beni aradılar. Ben de İstanbul’da olacağım için tamam dedim.
Haber Eylül: Peki neden siz? Öncesinde de “Savaşa Hayır”, “Haydi Kızlar Okula” gibi projelerde yer almıştınız
Koray Candemir: Onlar arada gelen ufak tefek işlerdi. Bu başka bir şey… Hiç böyle bir şey yapmamıştım. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu sözcüsüyüm, öyle bir durum var. Söz söylemeye hakkım varJ
Haber Eylül: Peki İzmir ile beraber kaçıncı konferans olacak?
Koray Candemir: Daha bu hafta başladık. Kilis, Gaziantep ve şimdi de İzmir. Programın devamını bilmiyorum ben. Ekip daha iyi biliyor.
Haber Eylül: Daha yeni ama katılımcılar bilgi yönünden nasıl? Yeterince donanımlılar mı? Sonuçta bu cinsel bilgilendirme üzerine
Koray Candemir: Gittiğimiz yöreye göre değişiyor.
Haber Eylül: Mesela?
Koray Candemir: Yakından örnek vereyim: Kilis daha tutucu bir yer. O şehrin muhafazakâr yapısına göre, gençlerin kafa yapısının açıklığına göre birazcık değişiyor. Ama genelde üniversite olduğu için üniversite öğrencileri hafif geyik geçiyor. Tabi İzmir’de daha farklı olacağını düşünüyorum.
Haber Eylül: Seattle’daki gençlere göre kıyaslamak gerekirse ne söylersiniz? Benzer özelliklerimiz var mı? Yoksa çok mu farklıyız?
Koray Candemir: Eee yokJ Benzer özelliklerimiz maalesef yok.
Haber Eylül: Farklar ne peki?
Koray Candemir: Seattle şöyle; Amerika’nın geneline vurmamak lazım Seattle başka bir yer. Orası Amerikalıların yaşadığı bir Avrupa şehri gibi… Deniz kenarı, insanları okumuş, medeni, demokrat, daha modern bir şehir. Amerika’nın orta tarafın bizden daha cahilleri daha milliyetçileri, daha tutucuları mevcut, öyle bir yapısı var. Seattle daha şahsına münhasır, hem Washington Leak var. Arasında boğaz gibi iki köprüsü var. İstanbul’a benziyor. Daha ufak bir şehir ama üniversite mezunu sayısı çok, popülasyonun yarısından çoğu sanırım… Microsoft, Starbucks, Amazon’un bütün merkezleri orada. İş hayatının da çok fazla trafiği var. Bunun için oradaki gençlerin durumu, yetiştiriliş tarzları, her şeyleri çok farklı tabi. Yani bizdeki artılar şu: biz daha sıcakkanlıyız, Akdenizken gelen… Hemen muhabbete giriyoruz. Orada daha yüzeysel ama çok kibarlar. Sokakta yürürken “merhaba” diyip, tebessüm edip geçiyorsun. Sokakta yürürken gerilmiyorsun ne olacak diye.
Haber Eylül: Seattle’ı tercih etmenizin sebebi ne?
Koray Candemir: Öncesinde gitmemiştim. Bizim eski menajerimiz evlendi oraya yerleşti. Biz Kargo’dan ayrılınca da gelin dedi. Biz de kafa dinlemeye gitmiştik. Sonra da çok sevdik ve kaldık.
Haber Eylül: Sırası gelmişken, neden Kargo’dan ayrıldınız? Koray Candemir deyince Kargo, Kargo deyince Koray Candemir gelir akla. Neden böyle bir risk aldınız?
Koray Candemir: Serkan ile ayrılma nedenimiz genel olarak aynıydı. Artık bir kısır döngüye girmişti, üretemiyorduk. Garip bir durum olmuştu, kimyamız bozulmaya başlamıştı. Bekledik de olur mu, yoluna girer mi diye. Panellerde de soruyor aynı soruyu çocuklar niye ayrıldınız Kargo’dan diye. Anlatmaya çalışıyorum onlara da karı koca ilişkisi gibiydi durumumuz. Çok uzun seneler paylaşmıştık. Birlikte kalsan bir türlü, ayrılsan bir türlü zor bir karardı bizim için. Tamamen müzikal nedenlerdendi, üretimimizle alakalıydı. Yaptığımız işten tatmin olmuyorduk. Ben bunu bütün grupta hissediyordum ve bunu paylaştım onlarla konuştuk anlattık derdimizi, onlarda kaç senelik kardeşimiz anlayış gösterdiler ama biz devam ettirebiliriz dediler. Yılların emeği vardı grupta ve Mirkelam ile yola devam ettiler.
Haber Eylül: Kargo’daki tarzınız daha softu ama bireysel yaptığınız albüm ve Maskot ile yaptığınız albüm Kargoya göre daha sert. Bu farklılık, tarz değişikliği mi sizi Kargo’dan koparan şey?
Koray Candemir: Sertliğiyle, yumuşaklığıyla alakalı değil aslında. O dönemine göre değişiyor. Kargo’nun da albümlerinde çok sert şarkıları vardı. Müzikal olarak ben tamamen üretim aşamasındayım. Çıkan işler gruptaki herkesi tatmin etmiyorsa problem çıkıyor sonunda. Ama biz Serkan ile hep sert müzik taraftarıydık, ikimizde birleşip yeni bir grup kurunca böyle bir şey çıktı ortaya.
Haber Eylül: Bu risk değil miydi sizin için?
Koray Candemir: Kargo ile bağdaştırılmışlığımız var ama yapacak bir şey yok. “Kargo Amca” diyorlar banaJ
Haber Eylül: Bu kalıbı nasıl yıkamayı düşünüyorsunuz?
Koray Candemir: Bu iş tamamen zaman, kariyerine bakar. Biz Maskotu çok severek kurduk. Bu albümü de çok severek yaptık. Keyifle dinleyebiliyorum bu albümü. Proje gibi bu durum, Serkan ile bilgisayarın başına oturup öyle yapıyoruz şarkıları. Provalarla yapmıyoruz yani. Şarkının iskeletini oluşturup öyle stüdyoya giriyoruz.
Haber Eylül: “Kargo ile daha yapacağım şeyler vardı” demiyorsunuz yani?
Koray Candemir: Yok biz her şeyi yaptık. En son bir daha denedik. Turneler falan yaptık. “Yıldızların Altında” dan konserler devam etti. Artık yapacak bir şey kalmadı dedik. Belli olmaz tabi böyle şeyler, çok gelecekle ilgi konuşmayayım da ama bitmiş oldu artık.
Haber Eylül: Tekrar solo albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Koray Candemir: O her zaman olabilecek bir şey, her zaman yapabilirim. Serkan da bunu yapabilir. O başka bir şey çünkü… Benim daha önce yaptığım solo albüm de öyleydi. Yapayım da patlayayım diye değildi, üretirken paylaşayım diyeydi.
Haber Eylül: Kargodaki Koray Candemir ile Maskottaki Koray Candemir arasında ne gibi farklar var?
Koray Candemir: Eee… Zor soru buJ Sorumluluk diyeceğim ama Kargodayken de çok fazla sorumluluğum vardı. Maskotta biraz daha kafamız rahat. Kalabalık olmadığımız için bir şey yaparken daha rahat oluyor. Serkan ile aynı yaştayız, aynı jenerasyondanız beğendiğimiz müzik türleri aynı dolayısıyla yaptığımız iş çabuk ilerliyor. Hemen şarkı yapabiliyoruz. Sadece albümlük şarkı yapmıyoruz. Her türlü kullanılacak şarkı yapıyoruz; değişik tema müzikleri, bir filmin altında kullanılabilecek müzikler yani birçok şey yapıyoruz. O kadar fazla tarzda şey yapıyoruz ki bu bizim için çok önemli. En büyük farklılığı da bu diyebilirim. Gruptayken prova ayarlanır, herkesin işi gücü vardır, kendi hayatı vardır, toplanıp stüdyoda aletler kurulur her şey ayarlanır, kaydedilir, dinlenir yani o başka bir şey… Baskı yaratıyordu eskiden. Bir de kopukluk yaratıyordu. Şu anda daha iyiyiz, Serkan ile iç içeyiz.
Haber Eylül: Bu albümünüz için ne yorum yaparsınız?
Koray Candemir: Parçaların birçoğunu Seattle’da yaptık. Orasının havası var. Her şeyi orada bitirdik. Albümün bütün gitarlarını ben çaldım. Serkan yanımda Bach gibiydi. Küçük Bach gibiydi sürekli sabahtan akşama piyano çalıyordu. Enstrümanlarımıza geri döndük. Sıfırdan başlayınca heyecan oldu bizim için. Kargo’da bunu kaybetmiştik. Otomatiğe bağlayınca bir şeyler kaybedilir ya onun gibi olmuştu.
Haber Eylül: Peki Maskot olarak konserleriniz nasıl devam edecek?
Koray Candemir: Neredeyse hiç konser vermedik. Albüm çıkardık, Amerika’ya gittik. Böyle bir saçmalık olduJ İki tane video çektik geldik. Albüm çıkardık. Bir ay tanıtım konseri yaptık geri döndük Amerika’ya…
Haber Eylül: Kargo ile Türkiye’nin çok fazla yerinde konser vermediniz bunun nedeni nedir?
Koray Candemir: Aslında biz teklif getiren her yere gittik. Gitmediğimiz, benim içimde kalan tek yer Diyarbakır oldu. Onlarda bizim albüm sürecimizde teklif getirmediler, onların festival zamanlarında da biz ortalarda yoktuk.
Haber Eylül: Sizin zamanınızda çok fazla rock grubu yoktu bunun avantajını kullanabilirdiniz.
Koray Candemir: 90’larda çok fazla ses sistemi yoktu. Bu yüzden mekân konusunda çok titiz davranıyorduk. Çaldığımız yerdeki ses sistemi, teknik ekip çok önemliydi bizim için. Öyle yerlerde her yerde yoktu. Ama yine de birçok yerde çalmıştık.
Haber Eylül: Şimdi “Maskotlive” diye değişik bir şey yapıyorsunuz Türkiye’de, güncel olarak her şeyi yayınlıyorsunuz. Bundan biraz bahseder misiniz?
Koray Candemir: O aslında başka bir projeydi, durdurmak zorunda kaldık. İçinde mobil sektörün de olduğu bir şeyler yapmak istedik. Medya platformunun içinde şarkıları verip, insanların da müzik yükleyebileceği bir şeyler yapmaya çalıştık. Projesi hazırlandı. Geçen sene bu zamanlarda Türkiye’ye döndüğümüzde denemesini yaptık. Onu gördüğümüz anda durdurduk projeyi. Çünkü alt yapı hazır değildi. Telefonunda şarkıyı indireceğin yerde çok saçma sapan şeyler çıktı. O yüzden durdurduk bu çalışmayı ama proje hala duruyor.
Haber Eylül: Yakın konser planlarınız nelerdir?
Koray Candemir: Yakın konserler: Ocak’ta turne gibi bir şey yapacağız. İzmir, Ankara, Bursa, Çanakkale diye devam edecek.
Haber Eylül: Fazıl Say, Mor ve Ötesinden Harun, Müjdat Gezen gibi bazı sanatçıların Türkiye’nin siyasi yapısıyla ilgili söylemleri oldu. Siz sessiz tarafsınız bunun nedeni nedir?
Koray Candemir: Herkesin kendi fikirleri, inandığı şeyler var. Ben bunları yeri geldiğinde dile getiriyorum ama benim işim öncelikle müzik yapmak. Bu benim fikrim tabi… Rahatsızlıklarını dile getirenlere imreniyorum. Ben önce uğraştığım işin içindeki arızaları tamir etme düşüncesindeyim. Müzik sektörünün kendi içinde çok problemi var. Yani ülkenin problemleriyle bağdaşıyor ama ben öncelikle onlarda uğraşmayı seçtim. Meslek Birlikleri’nde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Daha fazla müzik sektörüyle, bunun işleyişi ile hakları ve yasalarıyla ilgili bilgim ve donanımım var. Öbür taraftaki işi zaten yapan insanlar var. Açıkçası ben çok fazla politika konuşulmasından hoşlanmıyorum. Söylenenler havada kalıyor gibi geliyor. Yasalar çıkıyor uygulanmıyor. Pratik, somut bir şeyler yapmak lazım.
Haber Eylül: Peki bu internet üzerinden çıkan anlık haberler özellikle son dönemlerdeki Wikileaks gibi televizyonun sonunu getireceği söyleniyor. Bunu sizin açınızdan, ulaşılabilirlik açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Koray Candemir: Bununla ilgili fikirlerim var. Televizyon kesinlikle ve kesinlikle ölmez, ihtimal bile yok. Bunu düşünenler akıllarından çıkarsınlar bence. Televizyon ve internet kardeş durumdalar. Bir de televizyon kelimesinin anlamını ifade ettiği şeyi tekrar tanımlamak lazım. Televizyon dediğiniz şey nedir mesela? Bir televizyon kanalının yaptığı yayın mıdır? Yoksa ekranın üstünde gördüğün şey midir? Çünkü sen laptop’ını televizyonuna bağlarsan gördüğün şey tamamen değişir ya da dizini, filmini kaydedersin bu amaçla kullanırsın. Belki ileride televizyon demeyiz ama o ekran varlığını korur ve biz başka bir şey olarak nitelendiririz. Tanımı değişir sadece…
Haber Eylül: Ferzan Özpetek’in Cahil Periler filminde oynamıştınız. Tekrar böyle bir projeniz var mı?
Koray Candemir: Her sezon dizi teklifi falan aldım. Oyunculuğu seviyorum, her şeyi takip ediyorum. Benim için yapmak istediğim bir şeydi ama dizi oyunculuğu olmaz. Onun için oyunculuk yapmam gerek. Bunun eğitimini almam, uzmanlaşmam gerek. O yüzden sizi düşünmüyorum ama sinema tekliflerini düşüne bilirim. Gelecek teklife bağlıJ
Haber Eylül: Çok teşekkür ediyoruz ve iyi çalışmalar diliyoruz size…
Yardımlarından dolayı Fatma Hacıoğlu’na çok teşekkür ederiz.

Hazırlayanlar:  Seda ATICI,Melike GÜR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder