25 Ocak 2012 Çarşamba

Londra'da Yüksek Lisans



LONDRA'DA YÜKSEK LİSANS



   


Okulumuzdan mezun olmuş ve şu an Londra'da eğitim görmekte olan Haber Eylül yazarı arkadaşalarımız Alper ve Başar'dan Londra'da Yüksek Lisans üzerine faydalı bilgiler aldık


 Eski Haber Eylül'ü olarak öncelikle lisans eğitimleriniz boyunca hangi bölümlerdeydiniz?
Alper: Öncelikle şunu belirtmek isterim ki eski bir Haber Eylüllü olmanın ihtimali yoktur. Bizler (kuruluşundan itibaren görev alan Haber Eylül gönüllüleri ) hala gazetemiz için bir şeyler planlıyoruz ve sanırım bu tutkudan da kurtulmak pek mümkün olmayacak. Sorumuza gelince , üniversitemizin iktisat bölümünden ortalama bir derece ile mezun oldum. Açıkçası iktisat ve benzeri bölümleri boşta kalmamak adına seçen bazı arkadaşların aksine, bölümümü bilerek ve hedefleyerek seçtim ve tercihim konusunda ne kadar haklı olduğumu gördüm.
Başar: Bankacı bir ailenin çocuğu olarak ve ailemin karşı çıkmasına rağmen işletme bölümünü seçmem kaçınılmazdı. Tercih sürecinde bölümümü ve İzmir’i yeterince tanımama rağmen dört yılın sonunda yerinde bir tercih yaptığımı gördüm. Çünkü işletme bölümü mezunu olarak bir CEO da olabilir ,bir bakkal dükkanı da işletebilirdim yani tamamen kişisel çaba ve gelişime bağlı bir bölüm.

 Şu an hangi okullardasınız ya da hangi programlarla yurtdışında bulunmaktasınız?
Alper: Lisans eğitimim sırasında dil konusunda yeterli çaba gösterdiğim için dil okulu vb.bir programa ihtiyaç duymadım. Birkaç aylık  yoğun bir IELTS hazırlığının ardından master eğitimi için gereken ortalamayı aldım ve London School of Commerce'de  MBA programına başladım.
Başar: Londra'da birkaç aylık dil eğitiminin ardından halen eğitim gördüğüm London Metropolitan  Üniversitesi'nin International Bussiness and Finance bölümünden kabul aldım.

 Bu seçimi yapmaya nasıl karar verdiniz? 
Alper: Dördüncü sınıfın son döneminde adet olduğu üzere geleceğe dair endişeler başgöstermişti. O dönemde benim de karşımda üç seçenek vardı : eğitimime devam etmek , askere gitmek ya da iş aramak... Birkaç ay süren bunaltıcı bir araştırma ve karar döneminden sonra benim için en doğru seçeneğin master eğitimi olduğuna karar vermiştim. Çünkü böylece diğer iki seçenek için de iyi bir başlangıç yapma şansım olacaktı.
Başar: Askerlik sonrası kariyer planlaması konusunda yardım almak için bölümüm öğretim üyelerinden Gönül Budak, Cenk Akkaya ve Ali Özdemir hocalarımızla görüştüm. Değerli hocalarımın da önerileri doğrultusunda eğitmime bir üst seviye ile devam etmeye karar verdim ve finans alanında en iyi alternatiflerden biri olduğunu düşündüğüm Londradaki okulları araştırmaya başladım.

 En önemli ve  merak edilen soru, nasıl ayarladınız? Bir kurum aracılığı ile yoksa kendiniz mi uğraştınız?
Alper: Böyle bir program için başvuru ve kabul sürecinin tek başına yürütülmesi oldukça zor. Bu sebeple bir aracı kurumdan yardım almanız kaçınılmaz oluyor. Master eğitimine karar verdikten. bölüm ve finansman seçeneklerimi belirledikten sonra başvurularım için bir aracı kuruma başvurdum. Danışmanlığını üstlendikleri okullardan bir bölümü için başvuru ve sonrasında vize işlemlerine başladım.Tabii itiraf etmeliyim ki özellikle ülke ve şehir tercihi konusunda benden çok daha tecrubeli Başarın da başını oldukça ağrıtmıştım.
Başar: Özellikle İngiltere’nin vize süreci oldukça karmaşık ve uzmanlık gerektirdiği için bu işlemleri hatasız ve kısa  şekilde sonlandırmak bireysel olarak neredeyse imkansız. Bu yüzden  ben de bir aracı kuruma başvurmuştum. Tabii öncesinde ülke ve üniversite tercihimi belirlemiştim,çünkü hedeflerimi en iyi ben belirleyebilirdim.

Hangi şartlar gerekti bu okullara girmek için? Ortalama, dil seviyesi, vb.?
Başar –Alper: İngiltere’de çok çeşitli seviyelerde kabul koşullarına sahip geniş bir okul kitlesi bulunmakta.Ama lisansüstü eğitimine başvurmayı düşünen arkadaşlarımıza referans noktası oluşturması amacıyla minimum gerekli koşulları belirtmek daha uygun olacaktır. Öncelikle IELTS ( ve dengi bir sınavdan ) için ortalamanızın 6.5 veya üstü olması gerekmekte , lisans ortalamanızın en az 75% başarılı göstermesi  ,derslerinize girmiş bölüm hocalarından en az ikisinden kapalı zarf usülü referans mektubu almanız gerekiyor. Son olarak kendinizden , akademik hedeflerinizden ve lisansüstü eğitimi için başvuru amacınızdan bahsettiğiniz bir amaç mektubu (motivasyon mektubu) hazırlamanız gerekiyor.

 Türkiye ile karşılastırdıgınızda eğitim konusunda ne gibi farklılıklar var?
Alper: Buradaki eğitim sistemi - hemen her konuda olduğu gibi – ülkemizden oldukça farklı. Ağırlıklı olarak öğrencinin kendi araştırma ve sunumuna dayalı bir eğitim sistemi mevcut. Bu sebeple kaliteli, kalitesiz değerlendirmesi tamamiyle doğruluk taşıyamayacaktır... Ama genel anlamda Dokuz Eylül Üniversitesi’nden de özellikle ekonomi alanında  iyi eğitim almış ve özverili hocalarımız  sayesinde kaliteli bir eğitim aldığımızı söyleyebilirim. Bunun yanında derslerine katıldığım hocalarımın teknik terimlerin ingilizcelerini de kullanmaları buradaki adaptasyon sürecine oldukça katkıda bulunuyor.
Başar: İlk olarak gözüme çarpan farklılık öğrenciyi araştırmaya sevketme yükümlülüğünün öğretim elemanından alınıp, öğrencinin başlıca görevi haline getirilmesidir. Kısacası kimse senin karakaşına kara gözüne yardım etmiyoryani öğrenci ve öğretim elemanları arasındaki diyalog ülkemiz üniversitelerine göre duygusallıktan oldukça uzak. İkinci olarak , öğrenciyi yoran ve yorum yapmaktan alıkoyan uzun formüllerin ezberlenilmesinden çok öğrenilmesine önem verilmekte. Eğitim sistemi konusunda en farklı gördüğüm nokta ise; yurtdışına eğitim almaya giden her Türk genci gibi, dersler de bol sıfırlı sayıları kontrol etme, pratik zekâ ile problemleri çözme yeteneğimizin yabancı arkadaşlara kıyasla daha iyi kullandığımız açık fakat genel kültür ve teoriyi pratiğe uygulama sorunları da çektiğimiz de aşikâr.
Mezun olacak arkadaşlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Alper: Son sınıf öğrencilerinden önce ikinci ve özellikle de üçüncü sınıftaki arkadaşlara tavsiyelerde bulunmak isterim. Her ne kadar kulağa zor ve sıkıcı gelse de, not ortalamalarınızı olabildiğince yüksek tutun arkadaşlar. Böylece mezuniyet sonrası kariyer alternatiflerinizi oldukça arttırmış olacaksınız. Bunun yanında ,özellikle yurtdışında lisansüstü eğitimi düşünen arkadaşların dil eğitimine erkenden başlamaları, mezuniyet sonrası zaman tasarrufu sağlayacak ve maliyetinizi azaltacaktır.
Son olarak  lisans eğitimini sürdüren arkadaşların okul sonrası sektör kararlarını ( devlet ya da özel sektör) son sınıfa özellikle de son döneme bırakmamalarını şiddetle tavsiye ederim. Unutmayın arkadaşlar çalışmayı düşündüğünüz sektör tercihini ne kadar erken yaparsanız, o alanda hazırlanmak ve daha yetkin bir hale gelmek için o kadar çok zamanınız olur. Sanırım hiç kimse lisans eğitimini tamamladıktan sonra sudan çıkmış balığa dönmek istemez.
Başar: Ben de dil eğitimi almış veya almayı düşünen arkadaşlara, ingilizceyi sadece teorik olarak öğrenmelerini (gramer konularını bir bir ezberlemek) değil, rahatça iletişim kurabilecek ve araştırma yapabilecek şekildehazırlanmalarını tavsiye ederim. Lisans eğitimde ders aldığım değerli hocalarımın da dediği gibi uzmanlaşmak istediğiniz alanda mutlaka bir yurtdışı deneyimine sahip olmaya çalışın. Farklı kültürleri, farklı ülkeleri, farklı dinleri, insanları  ve önyargıları hayat bilançonuzun deneyimler kalemine yazmaya çalışın.
Alper- Başar: Öncelikle gazetemizin değerli yazarlarına böylesine önemli bir konuyu gündeme getirdikleri ve bizleri de bu paylaşımın bir parçası olma fırsatı verdikleri için çok teşekkür ederiz. İngiltere ve lisansüstü eğitimi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve soru sormak  isteyen arkadaşlarımız,bizlerle iletişime geçme konusunda hiçbir tereddüt yaşamayın, unutmayın ki Haber Eylül'ü yazmak ve okumak büyük bir ayrıcalıktır ve sizler de bu yazıyı okuyorsanız bu büyük ailenin bir parçası olmuşsunuzdur.
Londradan kucak dolusu sevgiler.

Başar ELDEM (basareldem@hotmail.com)
Mehmet Alper GÖZÜKIZIL(alpergozukizil@hotmail.com)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder